DEGISIMIN SESI BURADA!!

Ülkenin kötü gidişatına "Dur!" demek için, Türkiye'nin hak ettiği gibi çağdaş ve zengin bir yaşama kavuşması için çalışmak isteyen, Hak'tan ve emekten yana bir Değişim'den yana olanlar, sizin sesiniz buradan yükseliyor!!

7 Mayıs 2010 Cuma

Değişimin İlk Sesi...


Merhaba Değişim Gönüllüleri,
Değişimin Sesi haber alma portalımızın ilk sayısı mı demem lazım yoksa başlangıcı mı demem lazım tam emin değilim... Ancak emin olduğum bir şey var ki bundan sonra Üniversiteli Değişim Gönüllüleri olarak daha sık iletişim halinde olacağımız kesin. Oluşturduğumuz bu blog sayfası ile ayda en az 2 defa güncellenmek suretiyle sizlerin yazılarının ve fikirlerinin, eleştirilerinin sansürlenmeden yer alacağı sayfamıza hepiniz hoş geldiniz diyerek başlamak istiyorum.
Türkiye Değişim Hareketi’ndeki görevim itibariyle siz üniversiteli arkadaşlarımın birçoğu ile tanışma fırsatını yakaladık. Fakat günden güne genişleyen hareketimize yeni katılacak üniversiteli arkadaşların da şahsımı tanımaları adına kısaca kendimden bahsetmek istiyorum.
Düzgün ESİNA, jeolojik evrimini tamamlamamış her gün sayısız depremlerin yaşandığı, altında nice değerli maden rezervlerini barındıran güzel ve nadide ülkemin belki de sayıları sayılamayacak kadar çoklukta olan yer bilimcilerinden bir tanesiyim, yani bir Jeoloji Mühendisiyim. Lisans eğitimime Mersin Üniversitesi Jeoloji Mühendisliğinde başlayıp, eğitimimi Erasmus Öğrenci Değişim Programı ile gitmiş olduğum Hannover Leipniz Üniversitesinde (ALMANYA) tamamladım. Halen Ankara Üniversitesi’nde Maden Yatakları ABD. Petrol Jeolojisi konusunda yüksek lisansımı sürdürmekteyim.
2009 Temmuzundan bu yana Türkiye Değişim Hareketinin gönüllü bir neferi olarak siyasetin tozlu yollarında yerimi almış bulunmaktayım. Yaklaşık 6 aydan bu yana ise çok değerli Genel Başkanım Mehmet Ali Demir’den aldığım, TDH Değişim Gençliği Üniversiteler Sorumluluğu görevimi büyük bir keyif ve yoğunlukla, kendi üniversitelerinde görevli arkadaşlarımla birlikte yürütmekteyim. Sanırım bu kadar tanıtım faslı yeter.
Değerli Arkadaşlar, Değişim Savunucuları,
Dünya gitgide yaşanılmaz hal almakta. Türkiye de bundan nasibini maalesef haddinden fazla almakta. Her türlü çirkinliklerin ve de savaşların yaşandığı, yaşanıyor olduğu yer küre de gidecek başka yerimiz var mı acaba? Bu coğrafya acaba yaşamak için yetmiyor mu? Bana sorarsanız belki klişe olacak ama bu cennet ülke herkese, hepimize yeter; dini,dili,ırkı ya da kökeni ne olursa olsun herkese… Şüphesiz herkesin, her kesimin kendini haklı çıkartacak sebepleri olabilir; ancak ortalama yaşam süremizi ele aldığımızda yaptığımız ya da yapılan çirkinliklere değiyor mu? Yoksa enerjimizi farklı şekilde değerlendirsek daha mı iyi olur?
İşte bu hesaplar düşünüldüğünde karşımıza, ilk insanın var oluşundan bu yana egemenliğini sürdüren Siyaset Kurumu çıkmakta.Yani demem şu ki, insanın olduğu her yer siyasetin olduğu yer. Bu bağlamda bazı düşünürlerin gelişmekte olan ülkeler yalanıyla kandırdığı benimse geri kalmış sıfatını çekinmeden kullandığım ülkemde siyaseti kimlerin nasıl yaptığının önemi tartışılmaz derecede önem arz ediyor.
Bu ülkede yıllarca biz gençlere siz yarınımızın dayanağısınız, bizlerin geleceğisiniz diye bir takım saçma sapan sözler söylediler. Esasen bu, bugün git yarın gel mantığından öteye maalesef gitmemekte.
Değişimden yana gençler olarak, bu düzen böyle gelmiş böyle gider demiyoruz ve dememeliyiz. Bu düzeni değiştirmek çalışan ellerimizden geçer, emeğimizden geçer.
İşte Türkiye Değişim Hareketinin önemi birkez daha kendisini ciddi anlamda hissettirmekte.Çünkü,gerek Genel Başkanımız Mustafa Sarıgül’ün söylemleri gerekse kurulmasına ramak kalmış olan partimizin tüzüğü bize bu bozuk düzende siyaset yapma şansını kolaylaştırmakta.Bu hareket,siyaseti, parası olanın siyaset yaptığı bir kurum olmaktan çıkartıyor.Gençlere geleceğe emin adımlarla siyaset arenasından bakma fırsatını veriyor.
Gençler için,gün bir olma, diri olma günüdür. Kurtuluşumuz birlikteliğimizden geçmekte. Bizlerin arasından milletvekilleri çıkmalı, belediye başkanları çıkmalı, çıkartmalıyız. Gücümüzü birliğimizden almalıyız.
Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde kırklara varan ölçüde genç bir nüfusa sahip olduğu düşünüldüğünde ne demek istediğim belki daha iyi anlaşılabilir. Bu oran iktidar devirir, iktidar belirler nitelikte bir orandır.
Örgütlü mücadelemizin başarılara ulaşması dileği ile hepinize sevgilerimi sunuyorum.

Bir sonraki yazımda da anketimizden çıkacak sonucun çözümüyle ilgili fikirlerimi sizlerle paylaşacağım.Sevgilerimle..

Değişim Gençliği Üniversiteler Sorumlusu
DÜZGÜN ESİNA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder